Yolsuzluk ve yoksulluk mafya düzeni yaratir

feature-image

Play all audios:

Loading...

Türkiye son bir haftadır SEDAT PEKER’in açıklamalarını konuşuyor... Organize suç örgütü kavramıyla çocukluk yıllarımda tanıştım... Çünkü BABAMIN DA ÖNEMLI GÖREVLERDE BULUNAN BIR POLIS


OLMASI, efsane polis şefi SADETTIN TANTAN’la olan yakınlığım, ORGANIZE SUÇ ÖRGÜTÜ kavramının aklıma kazınmasına neden olmuştu! Bu bir sistem sorunu değil mi? Nasıl mı? “NEOLIBERALIZMIN KISA


TARIHI” kitabında İngiliz sosyal kuramcı David Harvey şu tespiti yaptı: “... Etkin demokratik kurumların koruyuculuğundan mahrum bırakılan ve her türden toplumsal yerinden etmeyle tehdit


edilen bir KULLAN-AT IŞ GÜCÜNÜN sosyal dayanışmalar inşa edebileceği ve kolektif bir irade gösterebileceği başka kurumsal biçimlere yönelmesi kaçınılmazdır. ÇETELER, SUÇ KARTELLERI,


UYUŞTURUCU TICARET AĞLARI, MINI MAFYALAR ve gecekondu mahallesi babalarından topluluk, taban ve sivil toplum örgütlerine, seküler kültlere ve dini tarikatlara KADAR HER ŞEY ÇOĞALIR.”


Sadettin Tantan-Aytunç Erkin Neoliberalizmin ‘kullan at iş gücü’ üzerine kurduğu sistemin yarattığı gerçek: Mafya... Tarikat... Suç kartelleri... MAFYA... Yasa dışı işlerle uğraşan, zor


kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler. 1980 öncesinde başlayan bir süreç bunun adı...


Sosyal adaleti savunan devlet adım adım tasfiye edildi. Üretim ekonomisi bitirildi. PARADAN PARA KAZANMA ÜZERINDEN YÜRÜYEN KAPITALIZM, KENDI YAŞAM BIÇIMINI DAYATTI VE BUNA DA UYGUN


TOPLUMSAL, SIYASAL VE KÜLTÜREL ILIŞKILERI ORTAYA ÇIKTI... Filmi biraz geriye saralım! TARIH 13 AĞUSTOS 1999... İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın açıklaması medyaya bomba gibi düştü: “Suç


Örgütleriyle Mücadele Yasası, Türkiye’de tüm çeteleri ortadan kaldıracak. HALKIN MAFYA DEDIĞI KIŞILERIN HEPSI OKUMA YAZMA BILMEYEN, SON DERECE CAHIL, KORKAK, KULLANILAN TIPLERDIR. İstihbarat


birimleri karşılıklı olarak kullandılar...” Sadettin Tantan’ın işaret ettiği yasa 30 Temmuz 1999’da kabul edilen 4422 SAYILI ÇIKAR AMAÇLI SUÇ ÖRGÜTLERIYLE MÜCADELE KANUNU’ydu! Yasanın


1’inci maddesini okuyalım: “... Doğrudan veya dolaylı biçimde bir kurumun, kuruluşun veya teşebbüsün yönetim ve denetimini ele geçirmek, kamu hizmetlerinde, basın ve yayın kuruluşları


üzerinde, ihale, imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde nüfuz ve denetim elde etmek...” “... Mensupları arasında her ne suretle olursa olsun açık veya gizli iş birliği yapmak suretiyle YILDIRMA VEYA


KORKUTMA VEYA SINDIRME GÜCÜNÜ KULLANARAK SUÇ IŞLEMEK IÇIN ÖRGÜT KURANLARA VEYA ÖRGÜTÜ YÖNETENLERE VEYA ÖRGÜT ADINA FAALIYETTE BULUNANLARA veya bilerek hizmet yüklenenlere sadece bu nedenle


üç yıldan altı yıla kadar; örgüte üye olanlara iki yıldan dört yıla kadar ağır hapis cezası verilir.” Yasa çıktı ve... 4422 Sayılı Kanun’un çıkmasından sonra çok sayıda operasyon yapılmıştı.


Enerji Bakanlığı’ndaki yolsuzluklarla ilgili olarak “BEYAZ ENERJI”, “PARAŞÜT”, “KASIRGA”, “BUFFALO”, “MATADOR”, “BALINA”, “ÖRÜMCEK” VE “AKREP” adı altında birçok operasyon gerçekleştirildi.


Sonra ne oldu? TARIH 1 NISAN 2005... 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu bütün ek ve değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldırıldı. Yani AKP her türlü organize suç


örgütüyle mücadele eden yasayı kaldırdı! İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan süreci şöyle değerlendirdi: “... YOLSUZLUK SUÇA TEŞVIK EDIYOR VE SUÇ ORANLARINI ARTIRIYOR, MAFYALAŞMAYA YOL


AÇIYOR... Yolsuzluk, yoksulluğu artırıyor... Toplumu ahlaki çöküntüye sürüklüyor... Süreç, menfaat gruplarının (mafyanın) beslenip her geçen gün daha da güçlenmelerine ve faaliyetlerini


sürdürmelerine imkan sağlayan yolsuzluk olgusunun başlı başına bir sektör, bir ekonomik faaliyet alanı haline gelmesine yol açmıştır. ‘Soygun ve talan düzeni’ de diyebileceğimiz, yolsuzluk


ekonomisi, gelir dağılımının giderek daha fazla bozulmasına ve yoksulluğun daha da artmasına neden olmuştur. Bunun için yapmamız gereken şeyler açık ve bellidir: Doğru ve iyi işleyen bir


devlet idaresine sahip olmalıyız. BU HER ŞEYDEN ÖNCE GÜVENLIK VE ADALETI EKSIKSIZ SAĞLAYACAK BIR DEVLET IDARESI DEMEKTIR. YOLSUZLUK VE YOKSULLUK MAFYA DÜZENI YARATIR.” SONUÇ: Sedat Peker’in


açıklamalarına şaşırmayın! Bu yaşadığımız tam da neoliberalizm! Sendikalar sindirilmiş... Demokratik kitle örgütleri yok... Üniversiteler sinmiş... Meşru anlamda öğrenci, işçi, köylü, memur


eylemleri yok... Bu boşluğu kim doldurur: Mafya!