Davutoğlu, melih bulu'yu istifaya davet etti, erdoğan'in 'terörist' nitelemesine tepki gösterdi

feature-image

Play all audios:

Loading...

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Boğaziçi Üniversitesi'nde Melih Bulu'nun atanması ile başlayan, çok sayıda öğrencinin gözaltına alındığı eylemlere ilişkin


değerlendirmelerini paylaştı. Tüm taraflara seslenen Davutoğlu, şunları söyledi: * Boğaziçi Üniversitesi’nde son yaşananlar toplumsal psikolojimizin ne kadar kırılgan olduğunu maalesef bir


kez daha ortaya koymaktadır. * Bu tür kırılganlıkların daha geniş kapsamlı gerginliklere dönüşmemesi için herkesin öfke yerine basireti, önyargılar yerine empatiyi benimsemesi gerekmektedir.


* Bu çerçevede sadece bir siyasetçi olarak değil, bir akademisyen, bir ilim adamı, bir Boğaziçi Üniversitesi mezunu olarak ama en önemlisi de yaşananlardan derin üzüntü duyan bir vatandaş


olarak kanaatlerimi ve mesajlarımı ilgili bütün mercilere ve taraflara iletmek istiyorum. ERDOĞAN'IN 'TERÖRİST' NİTELEMESİNE TEPKİ Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a


seslenen Davutoğlu, şöyle konuştu: * Sayın Cumhurbaşkanı, devlet yönetimi bir güç ve yetki kullanma alanı olduğu kadar ve belki de daha çok vatandaşların rızalarını gözeterek toplumsal


barışı koruma sanatıdır. * Yetki kullanarak alınan kararları yasal meşruiyetten toplumsal meşruiyete dönüştürecek olan da bu rıza ilişkisidir. Düşünce özgürlüğü ve akademik özerkliğe dayalı


üniversite iklimi bu özenle korunabilir. * Rektör atamalarında siyasi otoritenin tek başına yetkili olması esastan yanlıştır, YÖK sistemi de esastan yanlıştır. * Ancak bugünkü uygulamada


dahi gösterilecek bir özen, toplumsal barışın ve bilimsel ortamın güçlendirilmesini sağlayabilir. * Aksi takdirde fermanla üniversite kapatmak, bir memur gibi rektör atamak


üniversitelerimizin ve rektörlerimizin bilimsel itibarına zarar verir. Davutoğlu, Erdoğan'a hitaben konuşmasını şöyle sürdürdü: * Öte yandan, basiretli devlet yöneticilerinin en önemli


vasfı toplumsal barışı zedeleyecek bir kıvılcım ortaya çıktığında dahi onun önce alanını daraltmak, sonra söndürmektir. * O kıvılcımın büyümesini izlemek ve yaygınlaşan ateşin içine


kendisinden farklı düşünen herkesi koyarak kutuplaşmaya yol açmak kısa vadeli otorite sağlasa da uzun vadede toplumsal güven ve barış ortamını zedeler. * Siz de çok iyi biliyorsunuz ki


Boğaziçi Üniversitesi’nde gösteriye katılan yüzlerce gencin hepsinin terörist ve manevi değerler düşmanı olması aklen de vicdanen de kabul edilemez. * 'Terörist' ifadesinin


böylesine fütursuzca geniş kitleler için kullanılması gerçek teröristlere yarar. Sık sık atıfta bulunduğunuz Gezi olayları tecrübesinin hepimize öğrettiği gerçek, yakın temas ve empatiyle


çözülebilecek toplumsal taleplerin tırmandırılması en çok da bu sorunları gerilime dönüştürmek isteyen art niyetli marjinal güçlere yarar. * Bugün sizden beklenen her kesimden insanların


bulunduğu geniş insan ve akademisyen kitlesini topluca terörist ilan etmek değil, önce onlarla konuşarak, onları dinleyerek ve empati yaparak bu sorunun gerilim haline dönüşmesini engellemek


ve daha sonra akademik özgürlüklere dayanan bir üniversite ikliminin oluşmasına öncülük etmektir. SOYLU'YA SESLENDİ İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da seslenen Davutoğlu,


açıklamasında şu ifadelere yer verdi: * Sayın İçişleri Bakanı, bulunduğunuz makam kamu düzenini özgürlük/güvenlik dengesi içinde korumayı gerektirir. Suçlamak ve cezalandırmak sizin değil,


bağımsız yargının işidir. * Kendinizi kimin suçlu kimin suçsuz olduğu konusunda hüküm verme ve cezalandırma konusunda tek ve son yetkili gibi gösterecek açıklamalardan kaçının. * Aynı toplum


mayasının unsurları olan öğrencilerimizle fedakarca çalışan emniyet birimlerimizin karşı karşıya gelmesi daha önceki dönemlerde toplumsal huzur ortamına büyük zarar vermiştir, buna asla


izin vermeyin. MELİH BULU'YA İSTİFA ÇAĞRISI Davutoğlu, Rektör Prof. Dr. Melih Bulu'ya hitaben şunları söyledi: * Sayın Rektör, en iyi siz bilirsiniz ki üniversiteler mekanlardan ve


bürokratik işlemlerden oluşan yapılar değildir, üniversiteler bir iklimdir. * Gençlerimiz bu iklim içinde kendilerini geleceğe hazırlarlar. Bu iklimi üretken kılacak zemin ise üniversite


yönetimi, akademisyenler ve öğrenciler arasındaki psikolojik bağdır. * Sizin şahsiyetinizden ve birikiminizden bağımsız olarak bugün bu psikolojik bağ önemli ölçüde zedelenmiş görünmektedir.


* Sizin bu gerçeği görerek alacağınız bir görevden feragat kararı kesinlikle bir başarısızlık ya da yenilgi olarak değil, kendinize olan saygının bir gereği olarak görülecek ve size olan


saygıyı da arttıracaktır. Hayallerimizin esiri olmak, hayallerimizin gerçeklikle buluşmasını engeller. "MANEVİ DEĞERLERE SAYGISIZLIK YAPANLARI ARANIZDA BARINDIRMAYIN" Son olarak


öğrencilere seslenen Davutoğlu, şöyle konuştu: * Değerli öğrenciler, değerli gençler, sizin okuduğunuz sıralardan ve kampüslerden ben de geçtim. Hem de son yüz yıllık tarihimizin en


gerilimli ortamının yaşandığı 70’li yılların sonlarında ve 80’li yılların başlarında, gençlik hareketlerinin içinde ve önünde. * O gün gençlik hareketlerinin içinde bulunan bizler


savunduğumuz akıma göre bağımsız Türkiye, güçlü Türkiye, adil Türkiye ideallerinin gerçekleşmesi için emeğimizi, terimizi, bazen de canımızı ortaya koymaktan çekinmedik. * O yıllarda bu


ülkenin ümidi olan nice fidanlar toprağa düşerken geri kalanları bu ortamı bahane ederek yapılan darbe sonrasında baskı ve işkence gördüler. Benzer hisleri gençliğinde yaşamış biri olarak


heyecanınızı anlıyor ve demokratik tepki hakkınızı sonuna kadar savunuyorum. * Ancak ne olursa olsun bu heyecanınızı şiddet ve toplumsal gerginliğe dönüştürerek istismar edebileceklere izin


vermeyin. Kendi aranızda kutuplaşmayın ve haklılığınızın toplumsal meşruiyetini sarsacak şekilde toplumun ortak manevi değerlerine saygısızlık yapanları aranızda barındırmayın. * Nesillerin


birikimi üzerinde kurulan bu okullar, bu kampüsler, bu imkanlar, bu dershaneler, bütün bu imkanlar herkesten çok sizindir. Daha da önemlisi bu ülkenin geleceği sizindir. * Bu geleceği


karartmak isteyen her girişime karşı üslubunuz barışçıl, yöntemleriniz demokratik, tepkileriniz yasal olmalıdır. * Bu sürecin toplumsal barışı, huzuru ve güveni bozmayacak şekilde seyretmesi


konusunda hepimize görevler düşmektedir. Gün öfke değil basiret, gerginlik değil diyalog, şiddet değil karşılıklı sevgi ve saygı günüdür. [old_news_related_template


title="Akşener'den Boğaziçi öğrencilerine: Terörist kulübe hoş geldiniz" desc="DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile görüşen İYİ Parti lideri Meral Akşener, Boğaziçi


gündemiyle ilgili olarak 'Dün itibarıyla gencecik, Türkiye’nin en iyi okullarından birini kazanmış o gençleri dinlemek yerine, ne söylemek istediklerini anlamak yerine onlara terörist


dedi. Ben bu genç arkadaşlara bu 'terörist kulübe hoş geldiniz' diye konuştu."


image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/02/04/iecrop/detay-kopya-10_16_9_1612433589.jpg"


link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/aksener-ve-babacandan-anayasa-cikisi-6243210/"] [old_news_related_template title="İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı'dan


'Boğaziçi' açıklaması" desc="İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, 'Boğaziçi' gösterileriyle ilgili, 'Hiç kimseye devletimizin gücünü sınamayı tavsiye


etmiyoruz' dedi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/02/04/iecrop/bogazici-reuters1_16_9_1612384141_16_9_1612425838.jpg"


link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/icisleri-bakan-yardimcisi-cataklidan-bogazici-aciklamasi-6242924/"]