
- Select a language for the TTS:
- Turkish Female
- Turkish Male
- Language selected: (auto detect) - TR
Play all audios:
96. yılını kutladığımız Cumhuriyet Bayramı 1923'te ilk Meclis Cumhuriyet'in ilan etmesiyle başladı. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i çok zor şartlarda kurdu. 1923 yılında
Türkiye perişan, millet sefalet içindeydi. Yıllarca süren savaş yüzünden memleket baştan sona harap olmuştu. Her taraf viraneydi, hiçbir uygar kurum yoktu. Atatürk, yalnızca Türkiye'nin
değil, tüm dünyanın saygı duyduğu büyük bir liderdi. Nesiller geçse de bu millet için yaptıkları asla unutulmayacak. 29 Ekim 1923 Türk halkının tarihinde çok önemli bir yere sahiptir.
Mustafa Kemal Atatürk 10. yıl nutkunda bugünün en büyük bayram olduğunu belirtmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram
olarak kutlanmaya başlamıştır. İşte Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet ile ilgili özlü sözleri… MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN CUMHURİYET İLE İLGİLİ SÖZLERİ * Cumhuriyet, fikir
serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. * Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.
* Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslariyle, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu
kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. 1936 (Atatürk’ün S.D. I, S. 372) * Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve
muzaffer olacaktır. 29 Ekim 1923 (Nutuk II, S. 814-15) * Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her
tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız. 1923 (Atatürk’ün S.D. III, S. 71) * Onlar, kolaylıkla anlayacaklardır ki, çürümüş bir
hanedanın, halife unvanıyla başının üstünden zerre kadar uzaklaşmasına imkân kalmayacak surette muhafazasının mecburî kılan bir devlet şeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu
yaşatmak mümkün değildir. 1927 (Nutuk II, S. 831) * Bugünkü hükûmetimiz, devlet teşkilâtımız doğrudan doğruya milletin kendi kendine, kendiliğinden yaptığı bir devlet teşkilâtı ve hükûmettir
ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artık hükûmet ile millet arasında mazideki ayrılık kalmamıştır. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artık hükûmet ve hükûmet mensupları kendilerinin
milletten ayrı olmadıklarını ve milletin efendi olduğunu tamamen anlamışlardır. 1925 (Atatürk’ün S.D. II, S. 230) * Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiği kabiliyet, istidat, idrak,
kendi hakkında kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görünüşe düşkün insanlar olduğunu pek güzel ispat etti. Milletimiz haiz olduğu özelliklerini ve liyakatini
hükûmetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasına daha çok kolaylıkla göstermeğe muvaffak olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, cihanda işgal ettiği mevkiye lâyık olduğunu eserleriyle ispat edecektir.
* Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarından mürekkep büyük ordumuzun vicdanında akıl ve şuurunda kurulmuş olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin
bir vücudun ortadan kaldırılması ile bozulabileceği fikrinde bulunanlar, çok zayıf dimağlı bedbahtlardır. Bu gibi bedbahtların, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyık oldukları
muameleye maruz kalmaktan başka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşıyacaktır. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin
kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeğe devam edecektir. 1926 (Atatürk’ün S.D. III, S. 80) * Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilanı günü, ona en
merhametsizce hücum edenlerin başında, cumhuriyetçiyim iddiasında bulunanların yer aldığını görerek şaşıracaklarını asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye’nin münevver ve cumhuriyetçi
çocukları, böyle cumhuriyetçi geçinmiş olanların hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düşmeyeceklerdir. * Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli
demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır. 1933 (Afetinan, Atatürk Hakkında B. H., S. 251)