
- Select a language for the TTS:
- Turkish Female
- Turkish Male
- Language selected: (auto detect) - TR
Play all audios:
Eskiden şef, müdür yardımcısı, müdür, genel müdür yardımcısı, genel müdür diye giderdi ve bir yerde biterdi. Ama artık bu unvanlar alaturka geliyor, yeteri kadar trendy (!) bulunmuyor
galiba. Sürekli yeni ve içi boş unvanlar uyduruluyor. Bugün pek çok şirkette işe ‘uzman’ (= aslında büro çalışanının yeni Türkçesi) olarak başlıyor, taş çatlasa bir iki yıl sonra
‘koordinatör’, peşinden de ‘grup direktörü’ oluyorsun. Bu unvanlar artık ne demekse, mesela müdürden farkı neyse... (Herkesin yönetici olduğu departmanlarda bunlar kimi yönetiyor, işi kim
yapıyor, o da ayrı bir soru.) *Konuya gene hani ya kulağım işte girdim, yazıya şu cümleyle başlayacaktım aslında: Belli bir mevkiye geldiğinizde kendi marifetiniz sanıyorsunuz değil mi?
Aslında siz de bal gibi biliyorsunuz ki, değil. Çünkü - özellikle Türkiye gibi marifet ile iltifat arasındaki bağın kopuk, kriterlerin muğlak, İK süreçlerinin _fake_ (gördüğünüz gibi ben de
İngilizce kelimeler sokuşturmayı beceriyorum) olduğu ülkelerde – küçük büyük her başarıda ahval ve şeraitin, dayının, torpilin, karar vericilerin değerlendirme hatalarının, şansın ve daha
daha pek çok sübjektif faktörün rolü vardır. Bu faktörlere, hiç akla gelmeyenler de dahildir.