‘kapitalizm de ataerkilliği destekliyor’

feature-image

Play all audios:

Loading...

Bu yılki Berlin Film Festivali’nde yarışan “Onun Adı Petrunya/Gospod postoi, imeto i’ e Petrunija”, küçük bir kasabada geleneklere ve ataerkil düzene karşı duran bir kadının hikâyesini konu


alan Makedonya yapımı bir film. Türkiye’de 8 Kasım’da gösterime giren film, Teona Strugar Mitevska’nın imzasını taşıyor. Dini sudan haç çıkarma töreninde erkeklerin arasında suya atlayıp


haçı çıkaran Petrunya’nın yaşadıklarını konu alan filmi Mitevska’yla Berlin’de konuştuk. HABERIN DEVAMI__ MESELE EŞITLIK MESELESI FILM, GERÇEK BIR OLAYDAN MI YOLA ÇIKIYOR? Evet. Olay,


2014’de oluyor. Bu tören Ortodoks dünyasında birçok ülkede yapılıyor. Tahta haç suya atılıyor, erkekler suya atlıyor. 2014’de filmin çekildiği kasabada bir genç bir kadın haçı alıyor. Geri


vermesini istiyorlar, reddediyor. Bence inanılmaz olan şu: Basın hikâyeyle ilgileniyor ama olay bir tartışma başlatmıyor. Bunu duyduğumuzda “Filmi çekmeliyiz” diye düşündük çünkü olayın


kendisi hepimizi ilgilendiren soruları akla getiriyor. Sadece “Bir kadın, devlete veya dini kurumlara karşı geliyor” diye düşünmemek lazım. Bence hikâye insanların, bireyin dünyayı


değiştirme gücüyle ilgili olduğu için önemli. BU OLAYDAN SONRA NELER DEĞIŞTI? HABERIN DEVAMI__ Kilisenin kanununda “Kadınlar suya atlayamaz” diye bir madde yoktu ama bu olaydan sonra bu


maddeyi eklediler! Ama diğer yandan bu olay Makedonya Kilisesi’ni ikiye böldü. Ama o günden sonra kadınlar Makedonya’da suya atlamadı. NEDEN FILMI OLAYIN YAŞANDIĞI KASABADA ÇEKMEK ISTEDINIZ?


Başta şüphelerimiz vardı bu konuda. Çünkü oranın insanları atlayan kadına deli muamelesi yapmıştı. Kasabaya gittiğimde ona ne olduğunu sordum, “O kadından bahsetmeyelim” diye yanıt


verdiler. O yüzden bize nasıl bir tepki vereceklerinden de emin olamadım. Ancak bir şekilde film çekmek yaşamın bir parçası. Bir film ekibi bir yere geldiğinde yavaş da olsa bir şeyler


değişmeye başlar. Evet, belki en akıllıca karar değildi ama bana sanki iyi bir şeyler olabilir gibi geldi ve bu hissimin peşinden gittim. Ve de öyle oldu. Kasaba halkı filmin bir parçası


haline geldi. Kilise yer almayı kabul etmedi ama halk filmin bir parçasına dönüştü. FILMIN GÜNDEME GETIRDIĞI MESELELERDEN BIRI ATAERKIL DÜZENIN YARATTIĞI SORUNLAR. BU SIZIN IÇIN ÖNEMLI


MIYDI? Kapitalizm de ataerkilliği destekliyor. Yaşadığımız dünyayla ilgili kararlar alabilmek için karar mercilerinde olmanız lazım ve karar mercilerinde erkekler var. Evet, bu değişiyor ve


bu değişim anına şahitlik etmek çok güzel. Bir bilincin olduğu anlara… Ancak unutmamak lazım ki bu feminizmin ilk yükselişe geçişi değil. Tarih boyunca feminizm yükseldi ve düşüşe geçti. Bu,


kadınlar, erkeklere karşı meselesi değil, eşitlik konusu… HABERIN DEVAMI__ FILMDE, PETRUNYA’NIN ANNESININ DE KIZINA KARŞI TAVIR ALDIĞINI GÖRÜYORUZ. Elbette, kadınlar da bu sistemi


desteklemese iş böyle kalmazdı. Bu eğitim değişebilir. Annesi de çevresinin bir kurbanı ve kendisini özgürleştirecek gibi gözükmüyor. Ancak Petrunya kendisini özgürleştiriyor ve bu da


gelecek nesille ilgili umutlu olmak için bir neden. ‘OLAYIN KAHRAMANI LONDRA’DA’ OLAYIN GERÇEK KAHRAMANIYLA GÖRÜŞTÜNÜZ MÜ? Onunla iletişime geçmeye çalıştık ama Londra’da yaşıyor. Olaydan


sonra Londra’ya taşınmış. Sanırım, birçok güçlük çekmiş ve çok çekingen olduğu için de bizimle görüşmedi sanırım. Ama görüşmeye çalışmayı sürdüreceğim. Bazen sistem sizinle uğraşır ve bir


süre kendinize gelemezsiniz.